Dorothy'nin cocuk gezdirmeyen Turk babalarina binayen;
cumartesi babalari evet evet.. ve de cocuklarini sadece alisveris merkezine goturen ve onlarla acinasi bi bicimde fast-food yiyen ve yokluklarinin travmasini yag kokulu kagitlara bulastiran Turk babalari var.. Gerci hicbirisi pusetle hafta ici alsiveris merkezlerinde geziyor mudur?! bilemiyorum. Arastirilsin!
Bir de bide ben dun gece tool acedemy'i izledim.. cok enteresan. Dunyadaki en dallama adamlarla, daha dallama bi kac kadin mevcut. Tam birer odun olan sevgililerini adam etmek icin Tool Academy'e getin kadinlarin oykusu. Hakikaten adamlar birer islenmemis kalas ama.. Bir tane oglancaiz var, nasil guzel nasil sevimli.. azicik sessiz sakin, hani hep kiligina kiyafetine onem verip, saclariyla ugrasan bir cocuk vardir, lise de falan.. iste ayni o renkli gozlu utangac ama yakisikli cocuk. Ozunde/ iliski de kokrunctur vs. bilemme ama bir kiz arkadasi var ki aman allahim evlerden uzak. Yerini bilsem gidip de cekip vurmamak icin cok zor tutardim kendimi. Agzini yaya konusan, her cumlesi karsisindaki adami ' Amaaa askiiim yeaaa.. ama seeeaaa ya hic bisey yapmioussuuun ki yeaaa ama sen zaten hayvansiiin rizaaaaa, beni sevmiaaaosuuuun gerizekali manyak pislik adaaaeeaaam, giiiiiitttttt, gittin iste ben git dieeeyiiincaaa gooott, seeenin sacini basini yolaaariiim ama askiiiim hic bisey yapmiosun benim icin amaaa yaptiginda ne kadar iiigreeeeaaannnccc.. ' diyen tipte surekli sacini kabartan, ve saciyla oynayan, sakizi agzinda aniniye gordugumuz, dislek, ucuz makyasli, surekli bir pornstar kiligi ve tirnaklariyla insan israfi, kadinlik utanci.. Ay kadindan bahsetmek bile epemi arttirdi. Herneyse programin en aci kimi ise, bu manyaklari insalastirma gorevine soyunan ( bu salaklarin sirtindan para kazanma hirsi gozlerini burumus programcilarin aklina uymus olan) sunucu/ terapist hatun. Orta yasli, muhtemelen yillarca cift terapisti olmak icin bi tarafini yirtmis bu orta yasli kadincagiz bu ciftlerden hangisinin elenmesina karar verme suresince ordekli pijamlariyla, programin degier kasli vs ( aslinda tool'un allahi olan) sunucuyla yatakta oturmus karar veriyor.. Gunah degil mi bunca yilin emegine be bacim?! Biliyoruz bizim bu psikoloji isinde para yok ama.. Aghh! Neyse bu konuda daha fazla konusamayacagim.
Huzurla bu program izlenirken evde olanlar ise daha bir enteresan:
Dun gece karsi evlerden birinde oturan yari sizofrenik (paranoid.. de olabilir bilemiyorum dusuncelerinde hic bir uyum olmadigi seziliyor bilemiyorum iste, bu benim fikrim ama), yari (bayaaaa) uyusturucu bagimlisi Geof(?!) beni ona casuslukluk yapmakla suclarayarak ve beni oldurmekle tehdit etmeye evimin kapisini kiracak gibi calarak gecemize dalis yapti. Deli gibi calinan kapiyi acan Pat' de icerde oturan bizlerde olayi once anlayamadik. Hintli bir anne ve Pakistanli bir babadan olma bu adamcagiz hala ailesiyle bizim sokakta yasamakta ve hep evin kapisinin onunde sigara icmekte. Ben eve geldigim kimi vakitlerde kendisiyle gozgoze gelmis bana dogru yurumeye basladigi her seferinde de coktan eve girmsi oluyordum. Onun bana dogru yurumesinde de hic bir terslik sezmiyordum. Her neyse, dun gece deli gibi calsidigind, Pat'e benim onu gozetledigimi, onun terorist oldugunu dusundugumu, kendisinin paranoyak olmadigini, benim ona camin onunden hareket cektigimi , iki 'black' oglu oldugunu (ki bu bahsettigi cocuklar yegenleriymis bugun ogrendim), benim gibi irkci bir casus onlarin terorist oldugunu dusunurken benim karsi evimde yasayamayacagini bagiriyordu. Bu surecte hala ben de hicbirimizde benden bahsettigini anlamamistik. Pat adama nasil camdan gzoetledigimizi anlamadigini, ona gostermesini istediginde, cama gelip beni gosterip ve parmagiyla isaret ederke ve cama vurarak, 'evet ben teroristim ne istiyorsun benden, irkci pislik, bana bisey yapamazsin diyerek' beni tehdit etti. Daha sonra Pat'e 12 yerinden bicakladindigini, yani kendini ve ailesini korumak icin gerekirse bni oldurebilecegini de ifade ederek gitti. O sirada ayagimda pofuduk terliklerim ve tombalak sabahligimla sakin sakin orgu ormekte olan ben sokla gozlerim dolmus ve kalakalmistim. Pat'e benim hakkimda sorular sormaya da devam etti gitmeden once, nereli oldugum, neden burda yasadigim, onlarin benim gibi bi irkciyla ( ki bu ytanim nasil ulastik hala cozebilmis degilim, ne gibi bir irkciligimi gordu acaba) nasil yasayabildiklerini, benim casus olup olmadigini onun bilip bilmedigini sorarak zavalli Pat'i esir aldi. Huzurla orgu ormekte oldugum ve internetsiz kaldigimiz icin televizyon izledigim oturma odamda 'casusluk', 'irkcilik' ile suclanmis ve ' oldurulmek'le tehdit edilivermistim apansizin. Haliyle ufak bi sok yasandi. Sonra biz Scrub's izlemey devam ettik. Yokluktan tv de ne varsa onu izlme olayimiz nostalji yasatmadi dersem de yalan olur.
Yillarca en buyuk geyigim olan, ben aslinda 'MIT'im yok efendim CIA'yim, aman canim ' Terlik mafyasi'yim mevzusu bi an da manyak bi adamin inanarak benimle paylastigi bi sey haline geldi. Oysa o geyikler hep bi kac arkadasi son derece sinir bozucu hale gelene kadar rahatsiz etmekten daha oteye gecmemeli ve sonunda da kahkahalarla ve simdi seni oldurmek zorundayim diyerek gidiklama/ yastik/ yalanci kungfu savasina donusmeliydi. Neden boyle oldu bilmedim. Evet su ara azicik sokaga cikarken korkacagim sanirim. Cunku ben casus falan degilim, o meczup adamcagizin terorist olmadiginin da farkindayim. Ben sadece bir suru sarisin kizla yasayan, onlarin asiri batili tipelrinin yaninda ister istemez daha koyu renk ve dogulu gorunen bir insancagizim.
Bugun ogrendim ki, bu adamcagiz Asyali/ dogulu kadinlardan nefret ettigini, onlari cok igrenc buldugunu her firsatta ifade edermis. Kendisini surekli bne Ingilizim/ Bulldog'um diye tanimlayip, beyaz kadinlari cekici buldugunu, asyali/ dogulu/ pakistanli/ hintli/ vs kadinlari hic cekici bulmadigini hatta onlardan tiksindigini ifade edermis. Cigunlugun musluman oldugu sokakgimiz bi cesit Asyali musluman komunu gibi, Lancaster Mescitine falan da cok yakiniz. Bu sokakta ve bu sosyal grup icinde buyumus adamin, kimlik/ inanc karmasasini anlamaya calsiyorum. Uyusturucu kullanmi vs, gibi sebeplerle, ve belki biraz da akli denge problemleriyle kendi sosyal grubundan dislanmsi durumda. Kimlik bunalimi yasadigi caglarda anne-babasi ve kiz kardesiyle gecirdigi travmatik iliskileri de az bucuk kestirebiliyorum. Her ne kadar emin olamasam ve onaylamasamda Odipal travmalarinin olabilecegini, annesine duydugu ilgiyi bi bicimde kulturun cekincesiyle bastirmasi gerektiginin bilincine vardiginda Asyali/dogulu kadinalra karsi 'nefret'le karsi koymaya calismasini da anlayabiliyorum/ tahmin ediyorum
Simdi icimdeki psikolog kabariyor ve oturup adami dusunuyorum. Odipal mevzuyu ele alinca, nefret dedigimiz seyin aslinda kontrol edilmeye calisilan bir arzu oldugunu, ve karsisindaki zarar verme istedigi yaratabilecegini falan da dusunuyorum. Sonra diyorum ki sacmalama iste, uysuturucu bagimlisi saskin bi adam, Freud mreud abartma. Ama bir kere tedirgin oldum iste, her ne kadar yigitlige bok surdurmeyip; ameeaan n'olcak ya desem de, bugun evden cikmadan, kapiyi acmadan once camdan sokagi kolacan ederken yakalyinca kendimi.. inceden bir kurban psikolojisi yaladi gecti zihnimden.. ama yok yani, nolceaak ya!
Deli deyip, gecelim! Etiketlemiyorum yalniz, lutfen! Sadece kendimi rahatlatmaya calisyorum anlastik mi?
Kurgu aleminde yasadiklarina kanaat getiren, Sakar WonderWoman ve Oz diyarinin en hakikatli Queen Dorothy'si burada... Siz neredesiniz?

1 Şubat 2011 Salı
Get Juicy!
Bir alıveriş merkezinde çalışmanın bir avantajı, bir de dezavantajı var. Bu da çok fazla insana maruz bırakılmak. Peki çok fazla insana maruz kalmak nasıl bir avantaj diye sorarsanız, 24 senenin en önemli 5 yılını psikoloji eğitimine adamış alanında iş arayan biri olarak bin bir türlü insan görmek, incelemek, onların hayatlarını hayal etmek, kurgulamak bir hayli zevkli bir hal alabiliyor, tabi bu sadece yapmak durumunda olduğum işimden kaçış noktam.
Çok fazla insan görüyorum... Çoğu zaman ya rahatsız oluyorum, ya da bazen otomatik pilota geçip onların insan olduklarını unutup hatta kendimi de insanlıktan çıkartıp sadece belli cümleleri, belli düğmelere bastıklarında söylüyorum. Nitekim hergün İngilizinden tut( ingiltere de yaşarken en çok beklenen ırk ama aslında değil), hintlisine, polonyalısından, bulgarına, pakistanlısından... tanrım her yerdeler! geçen gün Türk bir müşterim vardı. Anne, kız sanırsam. İngiliz ayağına yattım, hemen biraz aksan kattım mı herkes yiyor sanırım. E insanın genetik yapısında ingilizlik olmaya dursun :) Nedense onlarla iletişime geçmek beni rahatsız etti. Çünkü neden burdasın, buralı mısın?, ne yapmayı düşünüyosun gibi sen kimlerdensin diye başlayan Türklere ait toplumsal soruların altına girip şu an ki kariyersizliğimi bir de onlar yüzüme vursun istemedim. (Kısmetse gönüllü işe başlıycam)
Dediğim gibi çok fazla kültüre maruz kalıyorum ve İngiltere de çok az insan düzgün ingilizce konuşuyor! O kadar çok tip var ki şaşırırsın, obezinden anoreksikine, fakirinden zenginine, pisinden kirlisine, ergen annelerden, yaşlı annelere kadar... hafta içi çocuğunu alışveriş merkezine getiren babalar beni en çok şaşırtanlar... Türkiye de görmezsin, çnkü babalar çalışır! Baba dediğin çalışmaz mı? Burda öyle değil.. Devleti ingilizler sömürürler. Alt tabaka ingiliz dediklerimiz devletten ev yardımı, iş yardımı, çocuk yardımı, seks yardımı onun bunun yardımını aldıkları için haftada minimum saat çalışarak krallar gibi yaşarlar..çünkü aslında herkesin savı hepimiz aynı koşullarda yaşıyoruz. Bu nedenle burda uç yaşamlar, büyük evlere sahip olanlarda, ya da sürekli izin alabilen çalışanlarda, çünkü sistem sana hayatını dilediğin gibi yaşaman için olanaklar sunmaya hazır eğer kullanmasını bilirsen.
Onun dışında çok bariz bir kast sistemi var ki, doğu avrupa ve asyadan gelen ingiltere ye bir amerika edasıyla ayak basıp amerikan dream yaşacak olan göçmenlerimiz, ister kendi ülkelerinde doktor olsunlar saati 6 pounddan geçimlerini sağlamak durumunda bırakılmaktadır. Bu da ingilizlerin kolayına gider çünkü onların ödedikleri vergilerle devletten yardım talep edebilmektedirler bi de zenginlerin ödedikleri vergiler var tabi.. Göçmenler ve benim gibi dış mandallar, gururlu ve temiz insanlar diyoruz ki sürünerek de olsa ben bileğimin hakkıyla kazandığım parayı yerim arkadaş! belki ayaklarım artık bir 24 lüğün değil de bir 35 liğin ayağı, belki suya karşı bir fobi geliştirdim ama yok yok! ben varolucam diye biryerlerimi yırtıyorum. Zamanında anne babadan bağımsız yaşam kurucaz diye, aman çok bireyselim dedim diye oldu bunlar, hepsi benim suçum :) kimseye muhtaç olma dedim kendime, demez olaydım!
Çok fazla insana maruz bırakılıyorum... alışveriş merkezinde çalışmak, hayatım boyunca çalışmak isteyebilceğim en son yerdi, ki ben alışveriş merkezlerinden nefret ederim... maksimum dozajım ayda 1 kere, bireysel ihtiyaçlarımı karşılamak, kadınsal güdüden biri olan alışveriş hakkımı değerlendirmek ve sinemaya gitmek olabilirdi..o da o gün 4 saati geçmemeli... o nedenle en büyük dezavantajı buna hergün maruz kalmam...kendimi gençsin diye kandırıyorum... daha yolun başındasın... ama akşam bütün gün yediğin florasanın acısı baş ağrısıyla, ayaklarının üzerinde durmak da çakmaktaş a ait ayaklarla çıkartılacak haberin olsun...
Çok fazla insan görüyorum... Çoğu zaman ya rahatsız oluyorum, ya da bazen otomatik pilota geçip onların insan olduklarını unutup hatta kendimi de insanlıktan çıkartıp sadece belli cümleleri, belli düğmelere bastıklarında söylüyorum. Nitekim hergün İngilizinden tut( ingiltere de yaşarken en çok beklenen ırk ama aslında değil), hintlisine, polonyalısından, bulgarına, pakistanlısından... tanrım her yerdeler! geçen gün Türk bir müşterim vardı. Anne, kız sanırsam. İngiliz ayağına yattım, hemen biraz aksan kattım mı herkes yiyor sanırım. E insanın genetik yapısında ingilizlik olmaya dursun :) Nedense onlarla iletişime geçmek beni rahatsız etti. Çünkü neden burdasın, buralı mısın?, ne yapmayı düşünüyosun gibi sen kimlerdensin diye başlayan Türklere ait toplumsal soruların altına girip şu an ki kariyersizliğimi bir de onlar yüzüme vursun istemedim. (Kısmetse gönüllü işe başlıycam)
Dediğim gibi çok fazla kültüre maruz kalıyorum ve İngiltere de çok az insan düzgün ingilizce konuşuyor! O kadar çok tip var ki şaşırırsın, obezinden anoreksikine, fakirinden zenginine, pisinden kirlisine, ergen annelerden, yaşlı annelere kadar... hafta içi çocuğunu alışveriş merkezine getiren babalar beni en çok şaşırtanlar... Türkiye de görmezsin, çnkü babalar çalışır! Baba dediğin çalışmaz mı? Burda öyle değil.. Devleti ingilizler sömürürler. Alt tabaka ingiliz dediklerimiz devletten ev yardımı, iş yardımı, çocuk yardımı, seks yardımı onun bunun yardımını aldıkları için haftada minimum saat çalışarak krallar gibi yaşarlar..çünkü aslında herkesin savı hepimiz aynı koşullarda yaşıyoruz. Bu nedenle burda uç yaşamlar, büyük evlere sahip olanlarda, ya da sürekli izin alabilen çalışanlarda, çünkü sistem sana hayatını dilediğin gibi yaşaman için olanaklar sunmaya hazır eğer kullanmasını bilirsen.
Onun dışında çok bariz bir kast sistemi var ki, doğu avrupa ve asyadan gelen ingiltere ye bir amerika edasıyla ayak basıp amerikan dream yaşacak olan göçmenlerimiz, ister kendi ülkelerinde doktor olsunlar saati 6 pounddan geçimlerini sağlamak durumunda bırakılmaktadır. Bu da ingilizlerin kolayına gider çünkü onların ödedikleri vergilerle devletten yardım talep edebilmektedirler bi de zenginlerin ödedikleri vergiler var tabi.. Göçmenler ve benim gibi dış mandallar, gururlu ve temiz insanlar diyoruz ki sürünerek de olsa ben bileğimin hakkıyla kazandığım parayı yerim arkadaş! belki ayaklarım artık bir 24 lüğün değil de bir 35 liğin ayağı, belki suya karşı bir fobi geliştirdim ama yok yok! ben varolucam diye biryerlerimi yırtıyorum. Zamanında anne babadan bağımsız yaşam kurucaz diye, aman çok bireyselim dedim diye oldu bunlar, hepsi benim suçum :) kimseye muhtaç olma dedim kendime, demez olaydım!
Çok fazla insana maruz bırakılıyorum... alışveriş merkezinde çalışmak, hayatım boyunca çalışmak isteyebilceğim en son yerdi, ki ben alışveriş merkezlerinden nefret ederim... maksimum dozajım ayda 1 kere, bireysel ihtiyaçlarımı karşılamak, kadınsal güdüden biri olan alışveriş hakkımı değerlendirmek ve sinemaya gitmek olabilirdi..o da o gün 4 saati geçmemeli... o nedenle en büyük dezavantajı buna hergün maruz kalmam...kendimi gençsin diye kandırıyorum... daha yolun başındasın... ama akşam bütün gün yediğin florasanın acısı baş ağrısıyla, ayaklarının üzerinde durmak da çakmaktaş a ait ayaklarla çıkartılacak haberin olsun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)